DİĞER
“Turan, Lewis’in ‘Batıda demokrasi ile çok sesli müzik, Doğuda demokrasi zaafı ve tek sesli müzik’ arasında kurduğu bağın aslında ona özgü ve yeni olmadığını hatırlattıktan sonra bu bakışın ne denli sığ olduğunu vurguluyor; tek sesli makamsal müziğin 'Doğunun geri kalmışlığının ve pespayeliğinin başlıca sembolleri arasında algılanmasına' tepkisellikten uzak bir sorgulama ile cevap veriyor.”
"Hayatı felaketleri, yeisi, tesellileri ve keyfiyle bir arada kavrayan; gündelik hayata dair orijinal tespitleri ve gözlemleri olan; ekmek parası için denizin de, güneşin de, havanın da kahrını çeken, fakat yalnız insanların kahrını çekemeyen Cemil Süleyman, bütün bunları da hınzır benzetmeler, mütebessim eleştiriler ve kıvrak bir Türkçeyle yazan sahici bir yazar..."
"Şevket Süreyya Aydemir’in bir özelliği, çok canlı karakter tahlilleri yapabilmesi ve bu çerçevede söz konusu dönemin bazı şahsiyetlerinin aslında her dönem karşımıza çıkan benzerlerini hatırlatmasıdır."
"Kitap Fransa’nın kadınlarına ithaf edilmiş. Osmanlı topraklarındaki kadınların içinde buluduğu korkunç durumu öğrenip kendi ülkelerinde gördükleri harika muameleye şükretmeleri öğütleniyor önsözde. Yazar saraya giremediğini itiraf ediyor, fakat hareme girip çıkan kira kadınlar aracılığıyla istediği bütün bilgilere ulaşabildiğini öne sürüyor."
“Bizim ailede özellikle de babam eski filmleri çok severdi. Ana akım Türk televizyonlarında üç milyon kez oynayan filmleri tekrar tekrar izlerdi. Ben de çocukken ses kaydeden teybimi televizyonun altına koyar, o filmlerin sesini kaydeder, sonra da oyuncaklarımı o müzik ve seslerle oynatırdım.”
"Bir biçim olarak ortaya konmuş, bir anlamı, açıklaması olduğunu hissettiğimiz ama kendisini anlatımcı olarak ele vermeyen bu çalışmaların zaman ve mekân duygularına vurgu yaptığını söyleyebilirim: Sessizlik, yavaşlık ve izole edilmişlik gibi."
"Görmüş olanlarınız bilir, muska yahut tılsımlarda harfler, rakamlar, türlü türlü işaretler olur. Harflerin bazıları bildik elifbalardan seçilmiştir, bazı diğerleriyse ilk bakışta anlam ifade etmez. Nedir acaba bu harfler, simgeler, hiç merak ettiniz mi?"
Gönüllü karantina günlerinde eve kapanmışken, hem yaptığı seyahatler hem de seyahatin kendisi hakkında düşüneduran Osman Tümay, eskiden uzak diyarlarda gezer ya da İstanbul sokaklarında gezinirken çekmiş olduğu fotoğraflar eşliğinde, edebiyatın içinde, seyahatnamelerin arasında dolaşıyor…
Parazitlerin sızacağı evin Namgoong Hyeonja isimli ünlü bir mimar tarafından tasarlandığı hususi olarak belirtiliyor ama aslında, bu ev ürün tasarımcısı Lee Ha Jun ile yönetmen Bong Joon-ho arasındaki görüşmeler sonucu film için tasarlamış. Çünkü “bu filmin kendi evreni”ni yaratmayı planlamışlar.
Netflix algoritması sizin sinema seyir zevkinizi anlamak için uğraşıyor ve sonra size önerilerde bulunuyorsa, ileride sizin zevkinizi de manipüle edebilecek demektir. Edemez mi?
Nasıl yağlıboya resim geleneğinin Avrupa’dan Türkiye’ye geçtiği söylenebilirse, hat ve tezhib gibi san’atların da “kökü dışarıda” olduğuna şüphe yoktur
Kürt yazar Cemil Turan Bazidî, Halepçe Katliamı'ndan sonra göç etmek zorunda kalan bir ailenin dramını anlattığı Azad Adım Benim romanıyla UNESCO Özel Akademik Ödülü'ne layık görüldü.
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.